Hormonlar ve İnfertilite İlişkisi
İnsan vücudunda büyüme, metabolizma ve sıcaklık regülasyonu gibi birçok farklı sistemi ve fonksiyonu dengelemekle görevli yaklaşık 50 farklı hormon vardır. Bu hormonlar arasında dişi üreme hücrelerinin ya da yumurtanın gelişimini ve salınımını düzenleme görevini üstlenen bir dizi hormon da bulunur.
Hormon salınımlarının zamanlaması, diğer hormonlar ile olan etkileşimleri ve hücre reseptörleri aracılığıyla yanıt verme yetenekleri hormonal dengenin olmazsa olmaz unsurlarıdır. Bir ya da daha fazla hormonun kan dolaşımında yanlış miktarda yer alması hormon dengesizliği olarak adlandırılır. Çocuk sahibi olmak isteyen eşlerden birinde ya da her ikisinde üreme sağlığı ile ilgili hormonların dengesinde bir düzensizlik olması gebe kalmayı zorlaştıran önemli bir etkendir.
Hormonlar Doğurganlığı Nasıl Etkiler?
Hormonal dengesizlik, kadınlarda kısırlığın önde gelen nedenidir. Ancak genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçlarla tedavi edilebilir. Hormonal dengesizlik aynı zamanda erkeklerde de kısırlığa neden olabilmekle birlikte erkeklerde kadınlara göre daha az yaygın bir kısırlık faktörüdür.
Kadın üremesinde hormonlar özellikle adet döngüsünün kontrol edilmesinde çok önemli bir rol oynar. Hamileliğin oluşması için vücuttaki hormonların, yumurtalık içindeki bir yumurtanın büyümesini, yeni oluşan yumurtanın fallop tüpüne salınmasını ve implantasyon için rahim zarının kalınlaşmasını işaret etmesi ve düzenlemesi gerekir. Yeni salınan yumurta sperm tarafından döllenirse (spermin gelişimi erkek vücudundaki hormonlar tarafından da düzenlenir), ortaya çıkan embriyo implantasyon için rahme gidecektir.
Bir veya daha fazla hormonun yokluğu ya da miktarının düzensizliği, yukarıdaki süreçlerden herhangi birinin gerçekleşmesini geciktirebilir veya önleyebilir. Gebelik oluşumu sürecindeki herhangi bir aksaklık infertilite ile sonuçlanabilir.
Hormonal Dengesizlik Belirtileri
Kişi infertilite sorunu yaşayana kadar genellikle hormonal dengesizlik teşhis edilemez. Kadınlar hormon dengesizliği durumunda;
- Düzensiz adet dönemleri,
- Adet dönemleri arasında lekelenmeler,
- Ağrılı adet dönemleri,
- Yüz, boyun, göğüs ve sırt bölgelerinde artan tüylenme,
- Açıklanamayan kilo alımı,
- Kabızlık ya da ishal gibi semptomlar yaşayabilirler.
Erkeklerde kısırlığa katkıda bulunan hormonal dengesizliğe sahip olma olasılığı kadınlara oranla daha düşüktür. Ancak yine de hormonal dengesizlik durumunda erkekler, aşağıdaki gibi semptomlar yaşayabilirler:
- Erektil disfonksiyon,
- Düşük sperm sayısı,
- Vücut kıllarının daha az uzaması,
- Meme hassasiyeti ya da meme dokusunun aşırı gelişmesi,
- Saç seyrelmesi ya da erkek tipi saç dökülmesi.
Hormonal Dengesizlik Testi
Hem erkek hem kadın hastalarda hormonal dengesizliklerin basit kan ya da idrar analizi ile belirlenmesi mümkündür. Doğurganlık hormonu testi ile bir ya da daha fazla hormonun tükenip tükenmediğinin ya da idealden fazla olup olmadığının belirlenmesi için üremenin merkezinde bulunan çeşitli hormonların varlığı kontrol edilir. Hormon testleri sayesinde kısırlığın olası nedenleri teşhis edilebilir ve uygun tedavi seçeneklerini belirlenebilir.